- 27 Nisan 2024
Günlük hayatta ani olarak ortaya çıkan bazı olaylar önceden kestirilemeyen sonuçlar doğurabilir. Mücbir sebep olarak adlandırılan bu tür durumlar, ne kadar özen gösterilirse gösterilsin engellenemeyebilir. Türk Borçlar Kanunu, bu tür istenmeyen durumlarla başa çıkma yöntemlerine detaylı bir şekilde yer verir.
Mücbir Sebep Nedir?
Mücbir sebep terimi, tarafların kontrolü dışında gelişen beklenmedik durumları ifade etmek için kullanılır. Sigorta sektöründe ise bu terim, poliçe hükümlerinin çeşitli nedenlerle yerine getirilememesi durumunu ifade eder. Bu durum, sorumluluğun tamamen veya kısmen yerine getirilememesi anlamına gelebilir. Uygulamada, sorumluluğun yerine getirilmesinin istenmeyen olaylar yüzünden aşırı derecede zorlaşması da aynı kategoriye girer. Bir olayın mücbir sebep olarak kabul edilebilmesi için dış kaynaklı olması gerekir. Mücbir sebep, öngörülemeyen ve engellenemeyen olayları içerir. Yani, kaçınılmaz ve önlenemez olma koşulu bu terimin temelini oluşturur. Bir diğer önemli nokta ise, bu tür durumlar karşısında kişilerin veya kurumların hiçbir şey yapamamasıdır. Bu nedenle, bu tür durumlar neden-sonuç ilişkisini ortadan kaldırır ve kişi, kurum ve sonuçlar arasında bir bağ kurulamaz.
Mücbir sebeplerin meydana gelmesi, sigorta şirketlerinin poliçe sahiplerine verdikleri taahhütleri kısmen veya tamamen yerine getirmelerini engelleyebilir. Bu durum, taahhüdün geçici olarak veya kalıcı olarak askıya alınmasına yol açabilir. Taahhüdün yerine getirilmesini imkansız hale getiren sebepler, bazen poliçede belirlenen hakların kullanım sürelerinin uzatılmasına da neden olabilir.
Mücbir Sebep Nasıl İlan Edilir?
Mücbir sebep bildirimi, yükümlülüklerini yerine getiremeyecek durumda olan tarafın tarafından yapılır. Sigorta sektöründe genellikle bu taraf, sigorta şirketidir. Mücbir sebep bildirimi yaparken dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. Bunlar şunlardır:
- Mücbir sebebin gerçekten meydana geldiğini kanıtlamak
- Mücbir sebebin neden olduğu etkileri en aza indirmeye çalışmak
- Sözleşmede belirtilen şartlara uymak
- Oluşan zararı telafi etmek
Sigorta poliçeleri gibi ticari sözleşmelerde karşılaşılabilecek ifa imkânsızlıkları çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir ve genellikle üç kategoriye ayrılır.
- Tam İfa İmkansızlığı: Tam ifa imkânsızlığı kavramı, Türk Borçlar Kanunu’nun 136. maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, mücbir sebep nedeniyle sözleşmedeki ana taahhütlerin tamamının yerine getirilememesi durumu bu kapsamda değerlendirilir.
- Kısmi İfa İmkansızlığı: Bazen mücbir sebep durumlarından dolayı taahhütlerin sadece bir kısmının yerine getirilmesi mümkün olmayabilir. Türk Borçlar Kanunu’nun 137. maddesi bu durumu kısmi ifa imkânsızlığı olarak adlandırır. Bu durumda, borç altındaki ilgili kısma yönelik sorumluluklar sona erer.
- Aşırı İfa Güçlüğü: Aşırı ifa güçlüğü kavramı, Türk Borçlar Kanunu’nun 138. maddesinde ele alınır. Eğer bir kişi veya kurum, mücbir sebep nedeniyle borcunu ödeyemiyorsa, dürüstlük kuralları devreye girer. Bu durumda, sözleşmenin şartları yeniden değerlendirilir ve gerekli ayarlamalar yapılır.
Sigorta Sektöründe Mücbir Sebep ve Örnekleri
Sigorta sektöründeki mücbir sebepler, poliçe düzenleyen şirketin ödeme yükümlülüğünün olmadığı durumları ifade eder. Örneğin, iş yeri veya konut sigortalarında terör saldırıları, kötü niyetli halk hareketleri, grev gibi durumlar ve bu tür olaylara karşı alınan önlemler mücbir sebepler kapsamında değerlendirilir. Bu tür durumlardan kaynaklanan hasarlar için poliçe sahipleri tazminat talep edemezler.
Sigorta şirketleri, müşterilerine mücbir sebeplerin bir kısmını ek teminatlarla poliçeye dahil etme seçeneği sunabilir. Bu sayede doğal afetler veya insan kaynaklı olaylar gibi durumlardan kaynaklanabilecek zararlar belirlenen limitler içinde karşılanabilir. Sigorta şirketleri, bu tür risklerden kaynaklanan potansiyel zararları azaltmak için reasürans gibi önlemlere başvurabilirler.